26.11.2009

Görselleştirmesek...

Günümüzde teknolojik olanaklar sayesinde mimari tasarım sunumlarında bilgisayar ortamında gerçekleştirilen modellemelerin  önemli bir yeri olduğunu izliyoruz. Bu yeni sunum teknikleri bazen çok ilkel biçimlerle, bazen avantgarde yaklaşımlarla ya da bambaşka şekillerle desteklenerek tasarımcının da özgün bakışını ve iç dünyasını yansıtan bir havaya bürünebiliyor. 3 boyutlu modellemeye imkan veren programların kullanımının yaygınlaşmasıyla bu yöntem giderek popülerlik kazanırken, el emeği gerektiren eski tip ifade tekniklerinin (maket, perspektif, eskiz vb.) giderek terkedildiğini ve bu programların sadece sunum aşamasında değil tasarım aşamasında da kullanılmaya başlandığını görüyoruz. Bu noktaya kadar hiç bir problem yok gibi gözüküyor. Ancak meselenin pratik kısmı birçok sorun içeriyor. Yazının bundan sonraki bölümünde bu tip sunumlardan kısaca "görselleştirme" diye bahsedeceğim. Yani bir mimari projenin 3 boyutlu olarak modellenerek belli noktalarından perspektif görüntülerin alınması işi.


Görselleştirmenin kısa tarihine bakacak olursa, yazılımların sunduğu olanaklar sayesinde imajların giderek daha gerçekçi bir hal aldığını da görebiliriz. Aslen bilgisayar ortamında 3 boyutlu modelleme, görselleştirme ve animasyon  işleri, reklam, sinema, tv, endüstriyel tasarım ve muhtelif görsel tasarım dallarının da kullandığı bir yöntemdir. Hatta bu meslek grupları bu işi yapmaya daha da önceden başlamıştır ve sadece yapı modellemedikleri için daha yetkin bir şekilde daha kapsamlı çalışmalar yapabilmektedirler. Mimarlık sektörünün bazı aktörleri bugün sunumlar konusunda bu işte daha yetkin olan bu sektörlerden hizmet almaktadırlar. Bu bakımdan görselleştirmenin mimari bir sunum tekniği olmaktan çıkarak reklama yönelik bir araç olmaya başladığını da söyleyebiliriz. Henüz inşaatı  tamamlanmamış projeler, bu yöntem kullanılarak potansiyel müşterilerine kataloglar içinde ulaştırılmaktadır. Bu noktaya kadar toparlarsak, görselleştirmenin temel amaçlarını şöyle sıralayabiliriz.


- Mimari tasarıma yardımcı rol üstlenmek 
- Mimari tasarımın (müşteriye ya da işverene) somutlaşmış halini yansıtmak
- Konut alışverişini destekleyen bir referans ve reklam aracı olarak kullanmak


Peki bu görselleştirme nasıl yapılır?


- 3 boyutlu modellemeye olanak sağlayacak bir program bulunur
- Proje çizimleri üzerinden tasarım bu programda 3 boyutlu olarak modellenir
- Malzeme kararları modele yansıtılır. Bu noktada en can alıcı konu farklı malzeme atanacak alanların farklı kütleler olarak modellenmesi ve malzeme bitiş detaylarının gerçeğe yakın modellenmesidir. Aksi takdirde detaylı bir görüntü alınacak olursa imaj yapay gözükebilir. 
- Projenin çevresindeki (dış mekan) yada iç mekansa içerisindeki elemanlar (yapılar, ağaçlar, insanlar, mobilyalar vb.) modele yerleştirilir. (Bunun olması şart değil. Alternatif yöntemler vardır.)
- 3 boyutlu program içerisinde görüntüler alınmadan önce ortama ışık kaynağı/kaynakları yerleştirilir. 
- Modele bakmak istediğimiz noktalara kameralar yerleştirilerek açıları ve derinlikleri ayarlanır bu aşamada yapılacak ayarlar, gerçek hayatta fotoğraf çekmekten çok farklı değildir. Bu bakımdan ışık kaynağının da yerleşimi önemlidir. 
- Son olarak görüntülerin kalite ayarları yapılır ve "render" yani görüntü alma tuşuna basılır. Kalite zaman ile doğru orantılıdır. Kaliteyi, imaj boyutunu ve detayı arttırmak istiyorsanız görüntüleri alma süreniz uzayacaktır. Bu durumun kullandığınız bilgisayarınızın işlemcisiyle ve ram miktarıyla ilgili olduğunu da unutmamak gerekmektedir. 
- Belli bir süre sonra bilgisayarın işlemden geçirdiği görüntüyü istediğiniz imaj formatında bilgisayara kaydederek sunumunuzda kullanabilirsiniz. 
- Bu sürece ek olarak bir imaj işleme programında elde ettiğiniz bu görüntülerin ayarlarıyla oynayabilir. İmajın içerisine farklı imajlar yada elemanlar monte edebilirsiniz. Bazı durumlarda ortam elemanlarını (ağaç insan vb.) model içerisinde koymak yerine bu son aşamada yerleştirmek zaman açısından avantaj sağlayabilmektedir. Ortamda ne kadar çok eleman olursa görüntüyü alma süreniz o kadar artacaktır. 
- Şunu da önemle belirtmek gerekir ki son aşama da gözüken imaj işleme programı bazen işin büyük bir kısmının kotarılmasına yardımcı olmaktadır.


Görselleştirme işinin araçlarını deşifre edelim:


- Yüksek konfigürasyonlu bir yada daha fazla bilgisayar.
- Bu işlemleri gerçekleştirecek işçi/işçiler. (tekniker, mimar vb.)
- Proje çizimlerini inceleyebileceğiniz, düzeltebileceğiniz CAD tabanlı bir çizim programı (ör: AutoCAD, ArchiCAD vb.)
- 3 boyutlu modellemeye olanak veren bir program (ör: 3ds MAX)
- Bir imaj işleme programı. (ör: Photoshop)
- İsteğe bağlı olarak bir görüntü alma "render" motoru (ör:vray, maxwell vb.)




Peki neden herşeyi böyle didik didik ederek açıklıyoruz ? Alt tarafı sayısal bir kaç işlem birazda kolumuz yoruluyor. Ne var bunda ? Herkes yoruluyor...


Görselleştirme işi bir anlatım yöntemidir. Mimar kişi, tasarımda anlatmak, aktarmak, betimlemek, dikkat çekmek istediği konuları, durumları, senaryoları projesine referans olabilecek görseller ile anlatmaya çalışır. Modelleme ve renderlama da bu referanslardan biridir. Projeyi gerçeğe yakın anlamda karşınızdakine anlatabilmek adına iyi bir fırsattır. Birçok mimarlık firması, ya kendi kadrosuna kattığı elemanlar sayesinde ya da alt taşeron firmalar vasıtası ile bu konuda destek almaktadırlar. 


Günümüzde bu iş kaçınılmaz hale gelmiştir. Mimarlar ve teknikerlerin oluşturduğu bazı gruplar sadece bu konuda hizmet vermek için şirketler kurmuşlar ve uzmanlıklarını bu konuya kaydırmışlardır. Bunlara piyasada "rendırcı" "render ofisi" "3dci" gibi sıfatlar yakıştırılmıştır. Bunun yanında piyasada "alaylı" olarak tabir edilen başka bir grupta bu yazılımlarda tecrübe kazanarak bu işi profesyonel olarak yapmaya başlamışlardır. Ancak her iki grup arasındaki eğitim farkı işin bedeline gelince derin uçurumlar yaratmıştır. Tasarım disiplininden gelen kesim profesyonel bir sıfat altında bu işi yaptığı için yüksek bedeller koyarken, alaylı kesimin büyük bir kısmı (hepsi değil) işin bedelini sadece harcanan emek üzerinden hesap ettiği için  bedelini ciddi biçimde düşürmüştür. Daha sonra bazı cingöz mimarlar da bu durumla rekabet edebilmek için fiyatlarını düşürmek zorunda kalmışlardır. 


Bu durumu bir anı ile örneklendirmek gerekirse, 10 adet yüksek kaliteli, "foto-realistik" imaj istenen bir mimari sunum işinde, bazı gruplar sadece tek bir imaj için x bedel isterken, bazı gruplar işin tümüne x/2 bedel verip, bu bedel üzerinden KDV dahil fatura bile kesmektedir. Bu inanılmaz bir uçurumdur. Bu fiyat kırmak değil piyasayı paramparça etmektir. Bunun yanında bazı örneklerde "rendercı" nın ilk iş bedava kampanyalarına da rastlamaktayız. Şunu da belirtmek gerekir ki farklı grupların verdiği işler arasında kalite açısında ciddi farklılıklar vardır. Bir işin bir standartı ve bedelinin bir rayici olmaz mı ? Piyasadaki ürünlerin ve hizmetlerin fiyatları belli değil midir ? Bu ne kadar saçma bir rekabet ortamıdır ? 


Görselleştirme bedelleri arasındaki bu uçurum, ekonomik açıdan artık bu hizmetin verimli olamayacağını göstermektedir. İşverenler zaten işi ucuza getirmeye dünden razıdır. Herşey olsun, kaliteli olsun, hızlı olsun, revizyon gelsin, ama acayip ucuz olsun, hatta utanmazsan bedava olsun... Böyle birşey mümkün müdür? Ülkemizde mümkündür. 


Mimarlık mesleğinin farklı kolları her geçen gün giderek değersizleşmektedir. Bir yere teklif verdiğinizde "Ama ben şu kadara yapan buldum" diye bir cevapla karşılaşabilmektesinizdir. Talep edilen sizin güzide emeğiniz değil sunduğunuz ucuz hizmettir. Biz bu kadar veryansın ederken, bizim bazı sevgili işbirlikçi meslektaşlarımızda hizmet bedellerini yerlere düşürerek mesleğin saygınlığını ve değerini kendi seviyelerine çekmekte, iki paralık etmeye devam etmektedirler. 






Alper ÇAKIROĞLU


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder