5.11.2009

Mimar&İşveren İlişkileri Adına Kayıtdışı Bir Değerlendirme ( 2 )

2. bölümde gene karşımıza çıkabilecek klişe cümleler ile devam ediyoruz.


"- Siz bu işi bir yapın. Elimizde daha çok iş var sizinle yağacağımız. Biz büyük bir firmayız."


Bu cümle ile karşılaştığınızda toplantının ortasında bile olsanız acil bir işinizin çıktığını söyleyip oradan ayrılın. Müteahhitlerin ve işverenlerin, mimarların zekasını sınadığı en sıradanlaşmış ve yaygın cümlelerden birini işittiniz az önce. Bir işi bedavaya getirmek için geleceğe dair vaatlerde bulunarak sizi ileriye yönelik umutlandırıp, fedakarlık yapma dürtünüzü uyandırmak için sarfedilen bir cümledir. İçinizden bir ses "hadi bunu bir yapalım bak daha devam edecekmiş ne güzel" demektedir. O ses çaresizliğin ve tecrübesizliğin sesidir.


Bu cümleyi duyduysanız karşı taraf büyük olasılıkla sizi istismar edecektir. Bunun yanında küçük bir olasılık var ve şansımı denemek istiyorum diyorsanız, lütfen ileride verilecek ikinci işi bedava yapacağınızı söyleyin ve anlaşmayı tersine çevirin. Bundan sonra karşı tarafın vücut hareketlerinde, mimiklerinde, surat ifadesinde ve cümlelerinde oluşacak değişim sizi çok şaşırtacaktır. Birkaç dakika önce atıp tutan büyük işadamı gevelemeye, ağzının içine doğru konuşmaya başlayıp, garip sebepler bulmaya çalışacaktır. Bir kısım örnekte ise işi esprilerle geçiştirmeye, şen kahkahalarla ortamı yumuşatmaya çalıştıkları görülmektedir.


"- Bu teklif çok."


Öncelikle belirtmek isterim ki işin teklif kısmına gelmiş olmanız önemli bir başarıdır. İşvereni vereceğiniz hizmetin bir karşılığı olduğuna dair ikna etmişsiniz demektir. Ancak teklif vermek çok sıkıntılı bir süreçtir. Çünkü piyasanın hizmetlere vermiş olduğu fiyat tarifesi, mensubu olduğumuz meslek kuruluşlarının belirlediği tarifeyle uyumsuzdur.


Teklife ne yazarsanız yazın büyük bir olasılıkla bu cevabı alacaksınız. İnsanlar vereceğiniz hizmetin bedeline ait bir bilgiye sahip olmasa da sizden indirim isteyeceklerdir. Bu ticaret dünyasında bir gelenek gibidir. Karşınızdaki sizin fiyatınızı zaten çoktan biçmiştir. Bunu eğitime ve mesleğe yapılmış bir hakaret olarak da yorumlayabiliriz.


"- Ne sözleşmesi? Siz bize güvenmiyor musunuz? "


Mimar kişi iş hayatında sağlam adımlarla ilerleyip geçmişte yapılan hataları tekrarlamak istemiyorsa iş ilişkilerini kağıt üzerinde, yazılı ve onaylı bir şekilde tutmalıdır. Sözlü taahhütler ve anlaşmalar iş hayatında resmi anlamda hiçbir şey ifade etmez. Ancak her nedense mimarlar hiç tanımadıkları insanlara bile ticari hayatta sonsuz güven duyabilme özelliğine sahiptirler. Bu müthiş yanılgının kesinlikle terkedilmesi gerekmektedir. Okulda öğretilen kavramların aşırı soyut olması neticesinde mimarın hayalgücü gelişirken, ticari yönü zayıf kalmıştır.


Mimarlık hizmetinin sadece bedeli değil süreçleri, hizmet tanımı ve ödeme takvimi de önemli konulardandır. Yapacağınız işi yazılı olarak tanımlarsanız, işveren sizden ek bir hizmet talep etmeye çalıştığında bir dayanağınız olur. Ödeme takvimini belirlerseniz, maddi karşılığını alamadığınız bir iş için hukuki süreç başlatabilme hakkınız doğar. Aksi takdirde işveren sizden fazladan iş isteyecek ve ödemeyi de geniş süreçlere yayarak sizi oyalayacak hatta bazen ödeme vermeyi unutmayı tercih edecektir. İşveren ile mimar arasındaki ticari ilişkiler gönül bağları ve salt güven ilişkileriyle sürdürülemez.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder