6.11.2009

RENEX 2009

Bugün Renex 2009 fuarındaydık. Sürdürülebilirlik, enerjilerin verimli kullanımı, yalıtım ve yenilenebilir enerji sistemleri ile ilgili birçok ülkeden farklı firmalar bu fuarda ürünlerini tanıtma fırsatı buldular. Rüzgar enerjisi, güneş enerjisi, jeotermal, biokütle vb. konular başta olmak üzere ısı pompası ve kojenerasyon sistemleri üzerine birçok örnek sergilendi. 


Doğal kaynakları verimli kullanmayı sağlayan sistemler, bilimadamlarının işaret ettiği potansiyel enerji sıkıntılarının hissedilmesiyle, daha çok önem kazanmıştır. Son dönemde ülkemizde de gündeme getirilmeye başlanan ekoloji bilinci, bu aralar mimarlık ve tasarım için sıkı bir bağlam yaratmaktadır. Sunulan sistemlere bakıldığında, tasarlanacak olan yeni yapıların konforu, enerji verimi ve bunu sonucunda doğacak çevresel duyarlılık ve maddi kazanç açısından birçok öneri getirilmektedir. 


Şahsi görüşüm, sunulan sistemler arasında en parlak olanı "ısı pompası" adı verilen sistem. Bu sistem ısıtma, soğutma ve sıcak su ihtiyacınızı, ortamdaki sıcaklık farkından doğan enerjinin yardımıyla karşılıyor. Sistem hava, su ve toprak kaynaklı olarak üçe ayrılıyor ve elektrik ile çalışıyor. İlk kurulum maliyeti doğalgaz (LPG) sistemlerinden daha yüksek. Bir oran vermek gerekirse doğalgaz için gerekli kurulum x ise bu sistemin kurulumu 3x (pazarlık yapmadan). Müstakil 200 m2 lik bir konutunuz olduğunu düşünürsek sistem kurulduktan sonra aylık maliyeti, doğalgazlı sistemden en az 4 kat daha düşük. Sistem bu hesaba göre 3 sene içerisinde kendini amorte ediyor. Üreticiler tarafından 20-25 senelik bir garanti kapsamına alındığı düşünülürse LPG sisteme göre çok daha makul bir masrafı var. 


Bence ısı pompasında en büyük avantajlardan biri de doğalgaz ile alakanızın olmaması. İthal edilen bu enerji kaynağının ne zaman kesileceği, ne zaman biteceği belli değil ve maliyeti yüksek. Isı pompası için en kötü ihtimalle etrafınızda hava ya da toprak olması yeterlidir. Sistemin ülkemizde kullanımının artması ile beraber üretim artacak, yerli rekabet piyasası oluşacak ve fiyatlar daha da düşecektir. Kullanımın artması ile beraber fiyatların düşmesi ve bu sistemlerin cazip hale gelmesi, aslında her sürdürülebilir teknoloji için gereklidir. Özellikle rüzgar enerjisi gibi ülkemizde pek yaygınlaşamamış sistemlerinin maliyetinin düşmesi de bu sürece bağlıdır. 


Herkesin mümkün olduğunca kendi enerjisini üretebildiği bir yaşam belki devlet babanın pek hoşuna gitmeyebilir. Umarım (doğalgaz ihaleleri alındı diye) rekabeti baltalamak için yeni yaptırımlar ya da özel vergiler dayatılmaz ve bu bilinç teşvik edilir. Doğa kaynaklarının verimli kullanılması fikri bir bakıma modern insanın kendisine ve çevresine karşı duyması gereken sorumluluğu hatırlamasıyla çıkmıştır. Bu hatırlatma geleceğimiz için de büyük önem taşımaktadır. 


Alper ÇAKIROĞLU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder